Herkes Lider Olabilir Mi?
Yaşadığı günü, yaptığı işi ve geleceğini istediği doğrultuda yönlendirebilmek için insan mutlaka kendi hayatının ve kendi işinin lideri olmak durumundadır.
Ve fakat takımlara liderlik yapmak, insan gruplarına ve pek çok insanın hayatını etkileyen kararlara liderlik yapmak başka bir başlık ve sorumluluk.
Liderlik rolünün beraberinde getirdiği sorumluluğa yeterince vurgu yapabilmek için Simon Sinek’in Liderler En Son Yer kitabından bir alıntı yapmak gerekirse;
“Liderler bizim olanı korumak için kendilerine ait olanları feda ederler. Bize ait olanları ise kendilerine ait olanlar için asla feda etmezler. Lider olmak işte bu anlama gelir. Lider olmak tehlikeye ilk girmeyi, bilinmeyene balıklama dalmayı seçmek demektir. Bizi güvende tutacaklarına emin olduğumuzda ise onların ardında yürür ve vizyonlarını gerçekleştirebilmek için yorulmadan çalışırız.”
Liderlik rolleri için hazırlanan, plan yapan herkes dürüstlükle kendine şu soruları sormalıdır;
“Bu kadar cesaretli davranmak, bunca sorumluluk almak yapabileceğim bir şey mi?”
Ya da “Bu rolün gerekliliklerini tercih ediyor muyum? “
Organizasyon şemasında üstlerde yer alan bir koltuk, unvan ve gelecek üzerinde söz sahibi olmak şüphesiz kişinin gündelik yaşantısını da temelden etkileyecektir.
En başta iş-özel hayat dengesini nasıl koruyacağı üzerine bir plan geliştirmek, ardındansa stres yönetimi, çeviklik becerisi, zihinsel ve duygusal dayanıklılığı üzerine yatırım yapmak durumdadır, yani duygusal zeka potansiyelleri üzerine çalışmaya başlamak gerekir.
Liderlik tek alanda değil pek çok alanda aynı anda yerine gelmesi gereken sorumluluklar demek.
21.yy iş dünyasının bir liderden bekledikleri az değil. İdeali, yüksek performans göstermeye devam ederken bir yandan da kendi üzerinde çalışmayı ihmal etmeyecek bir lider ve geleceği inşa etmek için ihtiyaç duyacağı teknik ve sosyal becerileri öğrenmek içinse her zaman motive olmalı.